SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

'Beşiktaş ateşle oynadı'

Spor yazarları Beşiktaş'ın Hapoel Beer Sheva'yı 2-1 mağlup ederek UEFA Avrupa Ligi'nde adını son 16 takım arasına adını yazdırdığı mücadeleyi değerlendirdi.

FORMAYI OYUNCU ALIR (ALİ ECE)

Şenol Güneş hep “Formayı ben vermem. Oyuncu alır” der. İşte o hesap! İsrail deplasmanının kahramanlarından Necip yine formayı aldı, hakkını verdi. Necip ile Gökhan İnler ilk 15 dakikada modern futbol teorisyenlerinin kulaklarını çok çınlattılar: “Bazen karşı preste kapılan toplar en iyi oyun kuruculardır.” Talisca, Quaresma ve Babel’in kesik kesik de olsa sergiledikleri sağlı sollu merkezli yetenekleri maçın hemen başında Aboubakar’a golü attırmaya yetti. Necip’in 51’deki ara pası da Sosa’variydi.

OYUN İŞTAHI

Golden sonra Beşiktaş vitesi küçülttü, oyunu rölantiye aldı. Hapoel’in kendi gücünün üstüne çıkmaya çalıştığı dakikalarda karşısına Fabri çıktı. Beşiktaş’ın artık adına özel besteler, tezahüratlar yapılan bir kalecisi var. Yalnız hakem Matej Jug’un sanırım saati yok! İlk yarıyı 44:40’ta bitirdi! Daha fazla zamana ihtiyacı olan Hapoel’li oyunculardan çok, tur cebinde olan ama oynama iştahı yarım kalan Beşiktaşlı oyuncular buna itiraz etti. Şenol Güneş’in sürekli altını çizdiği “oyun iştahı”ndan güzel bir numuneydi.

CENK, ABOUBAKAR'IN ÖNÜNDE

Cenk gol atmak dışında sırtı dönük oynama konusunda da çok yol kat etti. Aboubakar ise her iki özellikte Cenk’in gerisinde. Cenk sezonun ilk yarısında forvetin sağ ve sol kanadında yaptığı zorunlu stajın da semeresini almaya başladı. Sadece sırtını dönerek değil top taşıyarak da gol arıyor, buluyor. Dün de topu sürdü, açı aradı, rahatlatan golü buldu. Bu gol aynı zamanda Vodafone’daki ilk Avrupa galibiyetini getirmesiyle de ekstra değerli oldu.

FRENE BASTILAR (ERMAN TOROĞLU)

Hani bir laf vardır ya; ne kadar ekmek o kadar köfte... İlk baştaki skor 3-1 olunca, diğer 90 dakika içindeki mücadelede böyle oluyor. Beşiktaşlı oyuncular, duruma göre gaza bastılar, duruma göre arabayı rölantiye aldılar; bazen de frene bastılar. Baktılar ki pabuç pahalı olacak bu sefer de Şenol kenardan olaya el koymaya başladı. Mesela Oğuzhan ismini attı sahaya.

İTİCİ GÜÇ

Biraz sıkışsa Atiba'yı ortaya atacaktı. Ama Oğuzhan kafi geldi. Neye karşı: Grip olursunuz ya... Önce antibiyotikten başlamazsınız. 'İki aspirin alıp başlayım' dersiniz. Şenol bir aspirin ile halletti. Halledemeseydi bu sefer Atiba'yı alacaktı oyuna... 'Şenol'un şansı' dersek haksızlık ederiz. Şenol, 17-18 kişiyi her an oynayacakmış gibi hazırlıyor. Bir teknik adamın en büyük özelliği budur. Hiçbir futbolcuyu, 'Ben seni asarım, keserim, kadro harici bırakırım' diyerek oynatamazsınız. Futbolcu maça çıkıp oynarken yedek kulübesine bakar. 'Ulan' der; 'Ben çıkarsam yerime bu girecek. Sonra da bir daha oynamayabilirim.' Bu riski futbolcu hissettiğinde sahada düzgün mücadele eder. Onun için de bir futbol takımının en büyük itici gücü yedek kulübesidir.

EN İYİ TEKNİK DİREKTÖR

Sahadaki 11'i tehdit eden; ensesinde boza pişiren... Bunu da yapacak adam teknik direktördür. Şenol da Türkiye'de bunu iyi uygulayan teknik direktörlerden biri... Bu kadar basit. Dün akşamki maçı şöyle bir göz önüne getirin; bu anlattıklarımı net bir biçimde görürsünüz. Aboubakar oynuyor; golünü atıyor. Sakatlanıp çıkıyor; Cenk giriyor. Topa öyle bir vuruyor ki sanki bütün içini boşaltıyor. O da gidip gol oluyor. Yani Cenk'in buradaki vücut dili hem hırs hem istek hem sonuç hem keyiftir.

TESADÜF DEĞİLDİR

Beşiktaş, Türkiye liginde de tek başına gidiyor. Büyük terslik olmazsa, tuhaf işler olmazsa hedefe yakın. Avrupa'da da tek başına kaldı Türkiye'den. Bunların hiçbiri tesadüf değildir. Bunlar bir çalışmanın eseridir. Saygı duyacaksınız. Hiçbir şey tesadüfen olmaz. Osmanlıspor maçını seyredemedim. Ama Fenerbahçe'yi ve Beşiktaş'ı gördükten sonra Fenerbahçe için 'hadi yürü git oradan' derim. Beşiktaş için de, 'Sen de hayırlısıyla yolunda git.' Teşekkürler Beşiktaş...

ROTASYONU İYİ KURDU (METİN TEKİN)

Beşiktaş, 3-1'lik bir deplasman galibiyetinin ardından evinde rakibini ağırladı... Garanti bir sonucun ardından oynama devamlılığı, haftaya oynayacağınız maç için çok önemli. Böyle baktığınızda illa ki bazı oyuncuları dinlendirmeyi ve bazı oyuncuları da oynatmayı düşünebilirsiniz. Çünkü maç ritmi yakalamak, devamlılıkla kazanılan bir şey.. Şenol Güneş 'dinlendirmek' yerine 'oynatma' mantığıyla çıktı bu maça. Tabii ki dinlendirdiği isimler de oldu.. Ama sonuç olarak Beşiktaş, 'rotasyon' ve 'oynama devamlılığı' dengesini çok iyi kurdu dün gece

BEŞİKTAŞ SIKLETİNDE DEĞİL

Beşiktaş, ilk maçtaki gibi dengeli ve kontrollü başladı. Golü de 17. dakikada bulunca iyice rahatladı. Maçı kontrollü götürdü. Bu gayet mantıklı bir tercihti. Eğer galipseniz ve skor olarak da çok avantajlıysanız, maçı böyle götürmek çok doğru bir anlayıştı. Bir de rakip Beer Sheva, Beşiktaş'ın sıkletinde bir takım değildi. Burada mühim olan turu kazasız geçmekti. Bunu da Beşiktaş net ve rahat bir şekilde başardı. Zaten tur, İsrail'de alınan sonuçla bitmişti...

GAYET DOĞAL

Beşiktaş için gayet doğaldı konsantrasyon kaybı... Özellikle ikinci maçta ilk golü erken attıktan sonra bunu yaşamak doğaldır. İkinci yarı çok pozisyon verdi ama sonunda kazanan bir Beşiktaş gördük. Bu da kalite ve güç farkından kaynaklanıyordu.

FİNALE KADAR GİDER

Beşiktaş kesinlikle finale kadar gidebilir. Tabii ki burada kura şansı da önemli ama son 16'ya kalmış bir takımdan bahsediyoruz. Beşiktaş'ın ligdeki konumu ve oyun gücünü de biliyoruz. Bu oyun, bu kalite ve bu istek ile Beşiktaş çok ciddi bir şekilde UEFA Kupası'nda yoluna devam edecektir.

TUHAF RAKİP (AHMET ÇAKAR)

Aslında Beşiktaş, galiba turu bu maçta değil, geçen hafta İsrail'de geçti. Eğer geçen hafta İsrail'de çok iyi bir sonuç almamış olsalardı dün gece büyük bir sıkıntı yaşayabilirlerdi. Zira rakip takım tuhaf bir ekipti. Yıldızı falan yok, oyuncu değerleri de öyle milyonlarca Euro'yla ifade edilen cinsten değil ama çok ciddi bir özellikleri var ki bunu da dün akşam çok defa gösterdiler. Ayağa pası iyi yapıyorlar, çabuk düşünüyorlar ve en önemlisi çok rahat gol pozisyonuna giriyorlar.

ABOUBAKAR RAHAT ATIYOR

Dün Beşiktaş kazanmış olmasına rağmen, ciddi gol pozisyonları açısından Hapoel Beer Sheva daha öndeydi. Aslında son 20 dakikaya kadar Beşiktaş kontrollü oynamaya çalıştı. Pas yaptı, tempoyu sürekli ayarladı ve ilk yarıda da golü buldu. Babel soldan getirdi, içeriye çıkardı, defans uzaklaştıramadı, Aboubakar da golü yaptı. Aslında Aboubakar bu tarz golleri çok fazla ve rahat atıyor.

MANASIZ POZİSYONLAR

Artık Avrupa'da tek Türk takımımız kaldı. O da Beşiktaş... Ama Beşiktaş'ın dikkat etmesi gereken en önemli nokta rakip kim olursa olsun gereksiz ve manasız verdiği pozisyonlar. Dünyadaki her hakem için dün geceki maç çok basittir. Sloven hakem Matej Jug da bence iyi bir hakem değil ama maç çok kolay olduğu için iyiymiş gibi gözüktü.

QUARESMA'YI BEKLİYORDUM (OKTAY DERELİOĞLU)

İlk maçın verdiği rahatlıkla Atiba, Oğuzhan ve Cenk'i Galatasaray maçını düşünerek dinlendirdi. Aslında Quaresma'yı da dinlendireceğini bekliyordum ama Portekizli oyuncu ilk 11'de sahaya çıktı. İlk yarıda Hapoel'in baskısını iyi karşılayan Beşiktaş 17. dakikada gelen golle rahatladı..

DOLU DİZGİN DEVAM EDİYOR

İkinci yarı ise Beşiktaş tüm konsantrasyonunu kaybetti. Hapoel'in 64. dakikada gelen golünden sonra İsrail takımı 2-3 tane net pozisyon buldu. Ancak bunları gole çevirmeyi başaramadı. Cenk Tosun'un golüyle Beşiktaş yine de maçı kazanmayı başardı. Beşiktaş hem Türkiye'de hem Avrupa'da yoluna doludizgin devam ediyor..

ARENA'DA YENİLMEZSE

Şimdi Beşiktaş için önünde çok önemli bir Galatasaray derbisi var. TT Arena'da yenilmediği taktirde şampiyonluk yarışında da çok önemli bir adım atılacak..

YEDEK LÜKSÜYLE DAVRANDI (CEM DİZDAR)

İlk maçın sonucuna bağlı olarak Şenol Güneş’in sahaya, ülkede kabul gören o yanlış tabirle, ‘yedek ağırlıklı kadro ‘yla çıkması bekleniyordu. Ancak harcanan pozisyonlar sırasında ekrana öfkeyle hoplayıp sıçrayan görüntüleri yansıyordu teknik adamın. Yaşamın bir çok alanında olduğu gibi futbolda da bilgi, disiplin ve ciddiyet asıldır. Güneş de biliyordu ki sahada bulunan her oyuncunun gerek lig gerek UEFA yolundaki katkısı kritik önemde. O nedenle sahada kimse ‘yedek lüksü’yle davranamazdı. Mevcut Beşiktaş kadrosu da 25-35 arası periyot hariç bu konuda titizdi. Sanıyorum Güneş, bu periyot konusunda İnler ve Necip başta bazı oyuncularla ciddi bir görüş alış verişinde bulunacaktır.

TEZAHÜRAT SAÇMALIĞI

Aboubakar ’ın imrenilecek gol vuruşu, Beck ’in asiste dönüşmeyen muazzam pası, 5-6 dakika hariç İnler ve Necip’in savunma titizliği ve hücum katkısı ilk yarının akılda kalanlarıydı. Keza Talisca’nın kaleyi gördüğü her yerden yaptığı yoklamalar da... Benim aklımda ise tribünle ilgili başka bir şey kaldı. 30. dakikada Galatasaray ’a küfürlü tezahürata kalkışma saçmalığı!.. Takımın galip, anın tadını çıkarıp, sahadakileri ileri iteceğine geleneksel lümpenliğe sapmaya çalıştı bir grup. Neyse ki tribün olgunluğu işi fazla uzatmalarını engelledi ve susturdu...

O TOP GOL OLSA...

Bizim ligin su götürmez en iyi futbol oynayan takımı Beşiktaş. Bunu ikinci yarının ilk 10 dakikasında bir kez daha gösterip üst üste pozisyon ürettiler ama maçı koparacak o golü bulamadılar. Lakin ‘ciddiyet ve disiplin asıl ‘dır demiştik. İlk yarıda olduğu gibi bu kez de 60-70 arası uyku moduna girince golü yediler. Eğer bir dakika sonra o top Marcelo ’nun kafasından sekmeyip gol olsa geri kalan 25 dakika nasıl geçerdi varın siz düşünün!.. Tolgay, Oğuzhan ve Cenk girince kopar gibi olan bağlar yeniden güçlendi ve galibiyet geldi. Şenol Güneş her maç sonrası kısa bir analizden sonra sahadaki eksiklere dikkat çeker. Bu maç, bu uyarıların gerek takım gerek oyuncular açısından ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi sanırım.

YAKIŞAN KAZANIP ELEMESİYDİ (GÜNTEKİN ONAY)

Futbolda bu seviyede az koşarak ekonomik oynamak veya az mücadele ederek oynamak diye bir durum söz konusu değil ve rakip sizden kalite olarak daha düşük seviyede olsa bile çok ağır bir fatura çıkartabilir.

İŞİ ciddi tutma adına maça Quaresma ve Talisca gibi yetenekli oyuncularla başlamak çok da doğru bir yaklaşım olmadı. Çünkü 3-1’in rövanşında bilinç altında bir rehavet yaşanabiliyor. Akılların G.Saray maçında olması doğal ve futbolcu ister istemez daha eforsuz, deparsız oyuna doğru kayıyor. Bu yüzden özellikle yüksek enerji isteyen bölgelerde az süre olan isimleri kullandı Şenol Güneş. Ancak bu kez de ofansif bölgedeki oyuncuların takım savunmasına yardım etmemesi yüzünden sorun yaşadı. Şenol hoca her ne kadar ‘Ciddiyet’ vurgusunda bulunsa da dün sahada Beşiktaş adına en büyük eksiklik disiplin ve ciddiyetti.

ATEŞLE OYNADILAR

Beşiktaş dün 60’lı dakikalarda gerçek anlamda ateş ile oynadı. Maç 1-1’e geldikten sonra Hapoel’in 2 net fırsatı daha var. Şenol Güneş, topa daha fazla sahip olmak için Necip’i çıkartıp Oğuzhan’ı sahaya sürmek zorunda kaldı. Tolgay, Oğuzhan, Gökhan İnler ile tekrar sahayı ele geçirdi ve tur riskini geride bıraktı. Aboubakar’ın yerine oyuna giren Cenk’in golüyle de turu kazanarak atlamayı başardı.

Beşiktaş’A yakışan da buydu. Hem kendi klasman puanına hem de ülke puanına katkıda bulundu. Bu galibiyetleri küçümsemeyin. 5 yıl boyunca her kurada puan olarak karşınıza çıkıyor alınan sonuçlar. Bu yüzden her iki maçı da kazanmak önemliydi.

İsrail temsilcisinin kalitesi kısıtlı ama saygı duyulacak bir ekip. Dün de bunu kanıtladılar. Oyun olarak tatmin etmese de galibiyetle turu geçen Beşiktaş’a tebrikler.

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler