CHP'li Çeviköz'den "Türkçe ezan" açıklaması

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz: - "CHP'nin gündeminde ezanla ilgili veya ezanın hangi dilde okunmasıyla ilgili herhangi bir tartışma yoktur" - "Bir milletvekilimizin şahsi görüşlerinden ibarettir. Onun şahsi görüşleri üzerinden CHP'ye eleştiri yöneltilmesi ve bunu fırsat bilerek CHP'nin, sanki 'tek partili rejime tekrar geri dönmek istiyormuşçasına bir özlem içinde olduğu' vurgularının yapılması fevkalade yanlıştır" - "İktidarın Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini istediğini düşünmüyoruz. Aksine bu iktidar Türkiye'yi AB'ye tam üyelik sürecinden koparmak için elinden geleni yapmıştır"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, CHP'nin gündeminde ezanla veya ezanın hangi dilde okunmasıyla ilgili herhangi bir tartışma olmadığını belirterek, "Bir milletvekilimizin şahsi görüşlerinden ibarettir. Onun şahsi görüşleri üzerinden CHP'ye eleştiri yöneltilmesi ve bunu fırsat bilerek CHP'nin, sanki 'tek partili rejime tekrar geri dönmek istiyormuşçasına bir özlem içinde olduğu' vurgularının yapılması fevkalade yanlıştır." dedi.

Reklam
Reklam

Çeviköz, beraberindeki CHP milletvekilleriyle parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin AB ile ilişkileri hakkında Avrupa'da çeşitli çevrelerden gelen olumsuz mesajların arttığını gözlemlediklerini belirtti.

CHP olarak Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini çağdaşlaşmanın bir gereği olarak gördüklerini dile getiren Çeviköz, bu yüzden AB'ye tam üyelik perspektifine sahip çıktıklarını söyledi.

Türkiye-AB ilişkilerinin ağırlık merkezinin ve ekseninin kaydığını düşündüklerini aktaran Çeviköz, "AB'nin mülteci krizi bağlamında Türkiye'den beklentilerinin olması ve AKP yönetiminin vize serbestisi gibi ucu açık vaatleri iç kamuoyunda göz boyamak için kullanması, AB-Türkiye ilişkilerinin ana iskeletini oluşturan Kopenhag kriterleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin önüne geçti." diye konuştu.

Reklam
Reklam

İktidarın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini istediğini düşünmediklerini söyleyen Çeviköz, "Aksine bu iktidar Türkiye'yi AB'ye tam üyelik sürecinden koparmak için elinden geleni yapmıştır." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin fiilen durduğunu, artık hiçbir yeni faslın müzakereye açılmadığını anlatan Çeviköz, şöyle konuştu:

"Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin siyasi denetime aldığı, AB Komisyonu'nun 2016 yılında en sert İlerleme Raporu'nu yazdığı, Avrupa Parlamentosu'nun üyelik müzakerelerini askıya alma çağrısı yaptığı bir ülkedir. Bu tablonun değişmesi ya Türkiye'de iktidarın değişmesi ya da iktidarın ülkenin ulusal çıkarları doğrultusunda kendine topyekün yeni bir kimlik vermesiyle mümkündür. İkinci seçenek mümkün olmadığına göre, iktidarın ilk fırsatta sandıklarda değiştirilmesi gerekmektedir."

Reklam
Reklam

- "CHP, AB ile müzakerelere devam edilmesinden yana"

Çeviköz, CHP'nin, Türkiye'nin geleceği için AB ile üyelik müzakerelerine devam edilmesinden yana olduğunu ancak iktidarla AB üyeliğinin tezat oluşturduğunu da gördüklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 1 Ekim'de TBMM'nin açılışında yaptığı konuşmada "Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı olmadığını" söylediğini dile getiren Çeviköz, şöyle devam etti:

"Bu söz AKP'nin, Türkiye'nin AB'ye üye olması gibi bir hedefinin olmadığının itirafıdır. AB'ye tam üyelik CHP için Türkiye'nin çağdaşlaşma azminin ihmal edilemez bir unsurudur. AKP için AB üyelik konusu bugün mültecilerin hayatları üzerinden yapılan ucuz bir ekonomik pazarlığa dönmüştür. Türkiye-AB ilişkilerinin tamamen sona ermesi Türkiye'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olmasını ve çağdaşlaşmasını savunan geniş halk kitlelerini, otoriter tek adam rejimi karşısında yalnız bırakacaktır. AB'den tamamen uzaklaşan bu rejim de halkımıza yönelik baskıyı artıracaktır."

Reklam
Reklam

Çeviköz, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın, Türkiye ile üyelik görüşmelerine son verilmesi çağrısında bulunduğunu hatırlatarak, "Zaten buzluğa kaldırılmış olan üyelik görüşmelerine AB Komisyonu üyesi Hahn'ın dediği gibi, 'karşılıklı çıkarlar doğrultusunda' son vermek doğru olmaz. Hahn'ın üyelik yerine 'gerçekçi stratejik ortaklık' şeklindeki önerisine Türkiye, AB'ye tam üyelik konusunda kararlı olduğunu göstererek gereken cevabı vermelidir." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye-ABD ilişkilerini fevkalade önemsiyoruz"

Reklam
Reklam

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çeviköz, ABD'nin, terör örgütü PKK elebaşları hakkında bilgi verene ödül açıklamasına ilişkin soru üzerine, "Türkiye-ABD ilişkilerini fevkalade önemsiyoruz. Elbette Suriye'de şimdiye kadar olan görüş ayrılıklarımızın da en kısa zamanda ortadan kalkmasını arzu ediyoruz." dedi.

ABD'nin, terör örgütü PKK ile YPG arasında bir ayrım yaptığını itiraf ettiğini dile getiren Çeviköz, şunları söyledi:

"Anladığımız kadarıyla PKK yöneticilerine konulan ödül de bu ayrımdan kaynaklanıyor. ABD'nin YPG ile ilgili tutumunun doğru olmadığını düşünüyoruz ancak Türkiye'nin, PYD/YPG birleşkesi şeklinde kullandığı ifadenin bir ayrıma ihtiyaç göstermesi gerektiğine inanıyoruz. O da şudur; PYD siyasi bir oluşumdur, YPG ise onun askeri boyutudur. YPG terör örgütü olarak görülse bile bugün Afrin'de, Türkiye'nin Rusya ile birlikte PYD ile çalıştığına dair bazı duyumlar alıyoruz. Üstelik Rusya'da PYD'nin bürosu olmasına rağmen biz sadece ABD'nin YPG ile olan ilişkisini eleştiriyoruz ancak Rusya'nın PYD ile olan ilişkisi hakkında herhangi bir eleştiride bulunmuyoruz. Bu, dürüst bir yaklaşım değildir. Hükümetin en kısa zamanda bu konuda dürüst bir yaklaşım içine girmesini isteriz."

Reklam
Reklam

- "CHP'nin gündeminde olmayan bir tartışma"

CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın "Türkçe ezan okunması" yönündeki çağrısıyla ilgili değerlendirmesi sorulan Çeviköz, şunları kaydetti:

"CHP'nin gündeminde ezanla ilgili veya ezanın hangi dilde okunmasıyla ilgili herhangi bir tartışma yoktur. Bu, CHP'nin içinde, gündeminde olmayan bir tartışmadır. Bir milletvekilimizin şahsi görüşlerinden ibarettir. Onun şahsi görüşleri üzerinden CHP'ye eleştiri yöneltilmesi ve bunu fırsat bilerek CHP'nin, sanki 'tek partili rejime tekrar geri dönmek istiyormuşçasına bir özlem içinde olduğu' vurgularının yapılması fevkalade yanlıştır. Türkiye'ye çok partili rejimi CHP getirmiştir. Aradan geçen 70 yılda Türkiye'yi bir tek adam rejimine kimlerin sürüklediği de bugünkü yaşantımızda hepimizin malumudur. Onun için bu tartışmalar, CHP'nin hiçbir şekilde muhatap olmadığı tartışmalardır. Bu tartışmalar içinde yokuz."

Reklam
Reklam