Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? (Video) (Diyanet 21 Eylül Cuma hutbesi)

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Cuma; kelime olarak "toplamak, toplanmak" anlamlarına gelir. Cuma, haftanın günlerinden birinin adı ve Kur'ân-ı Kerim'de 62. sûrenin ismidir. Müslümanlar açısından çok önemli bir gün olan Cuma gününde yine çok önemli bir ibadet olan Cuma namazı cemaatle kılınır. Cuma namazında diyanet tarafından hazırlanan Cuma hutbesi okunur. Bu haftaki hutbenin konusu Allah'ın güzel isimleri... Cuma namazının kılınışı tarifi ve 21 Eylül Cuma hutbesi haberimizde.

Cuma namazı, müslümanların bayramı, fakirlerin haccı olarak tarif edilen mübarek Cuma gününde camide cemaatle kılınan farz bir namazdır. Cuma, kelime olarak cami ve cemaat ile aynı kökten gelir ve toplanmak anlamına gelir. Cuma suresinde yüce Allah bütün müminlere şöyle seslenmektedir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9)... Böylesi önemle üzerinde durulan Cuma namazı nasıl kılınır bilmek her müslümanın görevidir. Videolu tarifiyle Cuma namazı nasıl kılınır ve Cuma namazı öncesi okunacak olan 21 Eylül Cuma hutbesi haberimizde.

Reklam
Reklam

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı, farz namazlardandır. Öğle vaktinde kılınan Cuma namazının farzı 2 rekâttır. Diğer namazlardan farkı ise; namazdan önce hutbe okunmasıdır. Cuma günü öğle vaktinde ezan okunduktan sonra Cuma namazının sünnetine niyet edilir. Cuma namazının ilk sünneti, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır (4 rekât). İlk sünnet kılındıktan sonra imam hutbe için minbere çıkar. Hutbeden sonra kamet getirilir ve Cuma namazı için niyet edilir.

2 Rekât Farz Kılınışı

Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.

Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz. İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Reklam
Reklam

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekâta başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.

İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

Reklam
Reklam

Cuma namazının farzından sonra 4 rekâtlık son sünnet kılınır. 4 rekâtlık son sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Farzdan sonra zuhr-i ahir namazı kılınır. Bu namaz öğle namazının farzı gibi kılınır, ancak niyeti farklıdır. "Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Son olarak öğle vaktinin sünneti niyeti ile 2 rekâtlık sünnet namazı kılınır.

21 EYLÜL CUMA HUTBESİ

ALLAH'IN GÜZEL İSİMLERİNDEN MÜMİNLERE MESAJLAR

Aziz Müminler!
Bizler, sabah ve akşam namazlarından sonra Haşr sûresinin son üç ayetini okuruz. Allah'ın varlığını, birliğini, yüceliğini hatırlar, en güzel isimleriyle O'nu tesbih ederiz. Peygamberimiz (s.a.s)'in sabah ve akşam bu ayetleri okuyanlara meleklerin dua edeceği müjdesine nail olmaya çalışırız.1

Kıymetli Müslümanlar!
Haşr sûresinin son üç âyeti, هُوَ ا ه لٰلُّ الَٰذ۪ي اَ لَ اِهلهَ اِلََٰ هُوَ “Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur” şeklindeki tevhid ilkesiyle başlar. Her insana, bu hakikati gönülden kabul
etmesi ve Allah'a samimiyetle bağlanması gerektiğini öğretir. عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَٰهَادَةَِۚ هُوَ الرَٰحْ ه منُ الرَٰح۪يمُ Rabbimiz, gizli ve aşikâr olanı, görüleni ve görülmeyeni hakkıyla bilendir.
Rahmân'dır; dünyada bütün insanlara karşı çok şefkatlidir. Rahîm'dir; âhirette ise sadece müminlere merhamet edendir.

Reklam
Reklam

Mümin, Allah'ın kendisini her an ve her yerde gördüğünün, her türlü niyetini bildiğinin farkında olarak yaşar. Çünkü o, Rabbinin kendisine şah damarından
daha yakın olduğuna inanmıştır.2

Aziz Kardeşlerim!
Allah Teâlâ, isimleri ile kendisini bize şöyle tanıtır. اَلْمَلِكُ الْقُدُٰوسُ السَٰلََمُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَز۪يزُ الْجَبَٰارُ الْمُتَ كَبِٰرُ Yüce Rabbimiz, Melik'tir; mülkün gerçek sahibidir. Varlık da O'nundur, yokluk da. Elimizdeki nimetleri bize emanet eden O'dur. Mümin, sahip olduğu her nimetin kendisine verilen bir emanet olduğu şuuruyla hareket eder. Mal ve mülkün, makam ve mevkiin, şan ve şöhretin esiri olmaz. Aksine gün gelip nimetin hesabını vereceğine olan inancıyla, emanete riayet eder.

Yüce Allah Kuddûs'tür; her türlü noksanlıktan uzaktır. Mutlak kemal sahibidir. O, Selâm'dır; esenlik, huzur ve barışın kaynağıdır. Mümin de, başta ailesi olmak üzere hayatının her alanında huzur ve sükûnetin hâkim olması için gayret gösterir.

Reklam
Reklam

Allah Teâlâ, Mümin'dir; güven veren, kendisine güvenenleri korkudan emin kılandır. Gönlünü açanlara iman bahşedendir. Müheymin'dir; her şeyi görüp gözetendir. Dünyanın türlü sıkıntıları karşısında el açıp yalvaracağımız, sığınağımız, dayanağımız O'dur.

O, Aziz'dir; yegâne galip, izzet ve şanın asıl sahibidir. Cebbâr'dır; murat ettiğini her durumda icra eden, yaraları saran, dertlere derman olan O'dur. Mütekebbir'dir; büyüklük ancak kendisine yaraşan, büyüklükte eşi olmayandır. O'nun karşısında herkes acizdir. سُبْحَانَ ا ه لٰلِّ عَمَٰا يُشْرِكُونَ Her türlü eksiklikten münezzeh olan Rabbimizin eşi ve benzeri yoktur.

Muhterem Müslümanlar!
Haşr sûresinin son ayetinde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: هُوَ ا ه لٰلُّ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِٰرُ Allah, istediğini istediği surette, hiçbir örneği olmadan yaratandır. Varlıkların
şekil ve özelliklerini tayin edendir. Mümin, son nefesine kadar Rabbinin lütfettiği tertemiz fıtrata sahip çıkar. Allah nezdinde asıl değerli olanın görünüş, mal, mülk
değil, iman-ı kâmil, kalb-i selîm, amel-i salih ve güzel ahlak olduğunu bilir. Gönlünü kin, nefret, fitne ve haset gibi kötülüklerden uzak tutar.

Reklam
Reklam

لَهُ الََْسْ اَ ماءُ الْحُسْ ه ن ى En güzel isimler O'nundur. Bizler en güzel isimleriyle Allah'a yakarışta bulunuruz. Peygamberimiz (s.a.s), “Allah'ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bu isimleri öğrenip gereğiyle amel ederek sayarsa cennete girer.”3 buyurmuştur. Rabbimizin Esmâ-i Hüsnâ'sının anlamını idrak edip gereğiyle amel etmek hepimizin gayesi olmalıdır.

يُسَبِٰ حُ لَهُ مَا فِي السَٰ ه موَاتِ وَالََْرْضَِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder, yüceltir. O, mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibidir. Bizlere düşen
de hem dilimizle hem de rızasına uygun hal ve davranışlarımızla Yüce Rabbimizi tesbih etmek, O'na boyun eğmektir.

Kıymetli Kardeşlerim!
Allah'a imanın gereği, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, O'ndan başka hiçbir gücün önünde boyun eğmemektir. Allah'a teslimiyetin bir göstergesi olan kulluk görevlerini asla ihmal etmemektir.

Reklam
Reklam

Bu mübarek cuma vaktinde hep birlikte Allah'a gönülden niyaz edelim ve diyelim ki: Rabbimiz! Bizleri sana hakkıyla inanan, İslam'a samimiyetle bağlanan, Haşr Sûresinde öğrettiğin hakikatleri anlayan ve yaşayan kullarından eyle! Kur'ân-ı Kerim'in rehberliğinden, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)'in örnekliğinden bizleri bir an olsun mahrum bırakma!

Ya Rabbi! Şehâdeti arzulayarak canlarından vazgeçmeyi göze alan ve gazilik payesi ile şereflenen kahraman gazilerimize sağlık, afiyet ve huzur dolu bir
ömür ihsan eyle!

Din, vatan ve mukaddesat uğruna canını feda eden aziz şehitlerimize rahmet eyle!

1 Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 22.
2 Kâf, 50/16.
3 Buhârî, Şürût, 18.

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:

  1. Müslüman olmak,
  2. Akıllı olmalı,
  3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,
  4. Erkek olmak,
  5. Hür ve serbest olmak,
  6. Mukim olmak (misafir olmamak),
  7. Sağlıklı olmak,
  8. Kör olmamak,
  9. Ayakları sağlam olmak
Reklam
Reklam

CUMA GÜNÜNÜN SÜNNETLERİ

  • Cuma günü yıkanmak ve güzel koku sürünmek sünnettir
    ”Her Müslüman, Cuma günü yıkanmalı, misvaklanmalı ve güzel koku sürünmelidir.” (Buharî)

  • Cuma namazı için gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni, temiz giyinmek, saç, tırnak kesmek sünnettir. Tırnakları Cuma namazından önce veya sonra kesmek sünnettir. Namazdan sonra kesmek efdaldir.” (Dürr-ül-muhtar)

  • Cuma günü tırnak kesmek sağlığa sebeptir
    Peygamber Efendimiz:
    “Cuma günü tırnak kesmek şifaya sebeptir.” buyurmuştur. (E.Şeyh)

  • Cuma gününe perşembeden hazırlanmak sünnettir
    “Cumaya perşembe gününden hazırlanın!” (Hatib)

  • Cuma günü gusletmek günahların affına vesiledir
    “Cuma günü gusledenin günahları affolur.” (Taberani)

  • Cuma günü ilim meclislerine gitmek faziletlidir
    “Cuma sabahında veya ikindi namazından sonra ilim meclislerine gitmelidir. Cuma günündeki şerefli saat gelip çattığı zaman, kendisinin hayırlı bir işte olması gerektir.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü sadaka vermek müstehaptır
    “Cuma günü çokça salat ü selam okumak ve sadaka vermek müstehaptır. Bu günde fakirlere verilen sadaka kat kat fazlasıyla kabul edilir.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü Cuma namazına kadarki zamanı ahiret işlerine ayırmak gerekmektedir
    “Cuma gününü ahiret işlerine tahsis edip, o günde bütün dünyevi meşgalelerden imtina etmeli, bolca tesbih-u tehlil ve zikir yapmalıdır.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü Cuma namazından sonraya kadar yolculuk tavsiye edilmemiştir!
    “Cuma gününde herhangi bir sefere çıkmamalı ve sefer ihdas etmemelidir. Çünkü Allah’ın Resulünden: “Cuma gecesinde sefere çıkan bir kimseye iki meleği beddua ederler.” Buyurduğu rivayet edildi. Cuma günü sabah olduktan sonra sefere çıkmak ise haramdır. Ancak çıkmadığı takdirde arkadaşlarından geri kalacağı mevzu bahisse, o zaman hüküm değişir.” (İmam-ı Gazali)
    “Cuma namazından sonra, yedi defa ihlâs ve muavezeteyn okuyanı (felak-nas), Allah-ü Teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.” (İ.Sünni)

  • Cuma günü kehf suresi okunmasının fazileti yüksektir
    “Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.” (Tergib)

  • Cuma günü duhan suresi okuyana cennette köşk ihsan edilir
    “Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.” (Taberani)

  • Cuma günü Yasin suresini okumak günahların affına vesiledir
    "Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir." (İsfehani)

  • Cuma günü tesbih namazının kılınması faziletlidir
    Peygamber Efendimiz’in amcası Hz. Abbas; “Her Cuma gününde tesbih namazını kıl.” diye tavsiyede bulunmaktadır. (İhya-ı Ulum’id-din)

  • Cuma günü getirilen salâvatları Peygamber Efendimiz vesilesiz bizzat kendisi aldığını haber vermiştir
    “Cuma günü ve geceleri üzerime (yüz defa) salâvat getirenin, Allah-u Teâla otuzu dünyaya yetmişi ahirete olmak üzere yüz hacetini kabul eder.

CUMA NAMAZININ GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI

Kendisine cuma namazı farz olan kimsenin cuma namazı kılabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

Vakit: Cuma namazı, cuma günü öğle namazı vaktinde kılınır. (bk. Müslim, Cuma, 28-29) Öğle namazının vaktinden önce veya sonra kılınırsa cuma namazı geçerli olmaz.
Cemaat: Cuma namazı cemaatle kılınır, tek başına kılınmaz. Cuma namazı kılabilmek için Ebu Yusuf'un içtihadına göre imam dahil üç cemaatin, Ebu Hanife ve Muhammed'in içtihatlarına göre imam hariç üç cemaatin bulunması şarttır. Bunlar yolcu veya hasta da olsalar bu şart yerine gelmiş sayılır.