Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? (Video) (Diyanet 31Ağustos Cuma hutbesi)

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Cuma; kelime olarak "toplamak, toplanmak" anlamlarına gelir. Cuma, haftanın günlerinden birinin adı ve Kur'ân-ı Kerim'de 62. sûrenin ismidir. Müslümanlar açısından çok önemli bir gün olan Cuma gününde yine çok önemli bir ibadet olan Cuma namazı cemaatle kılınır. Cuma namazında diyanet tarafından hazırlanan Cuma hutbesi okunur. Bu haftaki hutbenin konusu ise çalışmak üzerine... Cuma namazının kılınışı tarifi ve 31 Ağustos Cuma hutbesi haberimizde.

Cuma namazı, müslümanların bayramı, fakirlerin haccı olarak tarif edilen mübarek Cuma gününde camide cemaatle kılınan farz bir namazdır. Cuma, kelime olarak cami ve cemaat ile aynı kökten gelir ve toplanmak anlamına gelir. Cuma suresinde yüce Allah bütün müminlere şöyle seslenmektedir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9)... Böylesi önemle üzerinde durulan Cuma namazı nasıl kılınır bilmek her müslümanın görevidir. Cuma namazı öncesi okunacak olan 31 Ağustos Cuma hutbesi haberimizde.

Reklam
Reklam

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı, farz namazlardandır. Öğle vaktinde kılınan Cuma namazının farzı 2 rekâttır. Diğer namazlardan farkı ise; namazdan önce hutbe okunmasıdır. Cuma günü öğle vaktinde ezan okunduktan sonra Cuma namazının sünnetine niyet edilir. Cuma namazının ilk sünneti, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır (4 rekât). İlk sünnet kılındıktan sonra imam hutbe için minbere çıkar. Hutbeden sonra kamet getirilir ve Cuma namazı için niyet edilir.

2 Rekât Farz Kılınışı

Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.

Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz. İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Reklam
Reklam

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekâta başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.

İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

Reklam
Reklam

Cuma namazının farzından sonra 4 rekâtlık son sünnet kılınır. 4 rekâtlık son sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Farzdan sonra zuhr-i ahir namazı kılınır. Bu namaz öğle namazının farzı gibi kılınır, ancak niyeti farklıdır. "Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Son olarak öğle vaktinin sünneti niyeti ile 2 rekâtlık sünnet namazı kılınır.

31 AĞUSTOS CUMA HUTBESİ

ÇALIŞMAK, HAYATIMIZA BEREKET GETİRİR

Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir.”1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hiç kimse kendi el emeğinin karşılığından daha hayırlısını yememiştir.”2

Değerli Müminler!
Rezzâk olan Rabbimiz, yediğimiz her lokmayı, içtiğimiz her yudumu, havayı, ekmeği,
suyu bizlere lütfedendir. O, sonsuz ikram sahibidir. Bizler, “Yâ Rezzâk!” dediğimiz zaman bilir ve inanırız ki, Allah ruhumuzun da bedenimizin de gıdasını verendir ve O, rızkımıza kefildir. Mümin olarak bize düşen, rızık elde etmek için helâl yollarla çalışmak, temiz ve nezih olan kazancın peşinde koşmaktır. Sevgili Peygamberimiz bu hususu şöyle dile getirmiştir: “Hiç kimse Allah'ın kendisine takdir ettiğini elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helâl olanı alın, haramdan kaçının.”3

Reklam
Reklam

Kardeşlerim!
İnsanlığa rehber olarak gelen peygamberler de terzilik, marangozluk, çiftçilik, ticaret gibi çeşitli mesleklerle meşgul olmuşlar, kimseye yük olmadan kendileri ve aileleri için helâl rızık temin etmişlerdir. Alın teri ve göz nuruyla çalışmak, helâl
kazanç endişesi gütmek, helâlinden üretip helâl yolda harcamak peygamberlerin sünnetidir. Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de tüm insanlığa şu çağrıyı yapar: يََٓا اَيَُهَا النََاسُ كُلُوا مِ ما فِي الَّْرْضِ حَلَْلًّ طَيَِبا “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin...”4

Muhterem Müslümanlar!
Çalışmak, hayatımıza huzur ve bereket getirir. Allah'ın verdiği aklı, bedeni ve yüreği kullanarak, O'nun razı olacağı işlerde çalışmak, kul için şereftir. Mümin, sürekli kendini yenilemeli, “iki günü eşitse zararda olduğunu” bilmelidir.

Dinimiz, tembelliği, sorumsuzluğu, çalışmadan kazanmayı hedefleyen her türlü
sahtekârlık girişimini yasaklar. Toplumun ahlâkî değerlerini hiçe sayarak güven ve huzurunu bozan rüşvet, tefecilik, stokçuluk, karaborsacılık ve alışverişte hile gibi haksız kazanç yollarına kesinlikle izin vermez. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.), “Sizden birinizin urganını alıp dağa giderek bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah'ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.”5 buyurmuştur.

Reklam
Reklam

Kıymetli Kardeşlerim!
Kur'an-ı Kerim'de “Allah'ın sana verdiğinden ahiret yurdunu ara, dünyadan da
nasibini unutma…”6 buyrulur. Müslüman, bu ilâhî uyarıya dikkat ederek dünya için ahiretini feda etmemeli, ahiret için de dünyasını terk etmemelidir. Çalışma hayatında dürüstlük, adalet, hakkaniyet gibi erdemleri yaşatmalı, maişetini temin etmek için çabalarken kulluk şuurundan da uzaklaşmamalıdır.

Hutbemi, müminleri tarif eden şu ayet-i kerime ile bitiriyorum: “Onlar, ne ticaret, ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, gözlerin ve gönüllerin dehşetle sarsılacağı bir günden korkarlar.”7

1 Necm, 53/39-41.
2 Buhâri, Büyû, 15.
3 İbn Mâce, Ticâret, 2.
4 Bakara, 2/168.
5 Buhâri, Zekât, 50.
6 Kasas, 28/77.
7 Nûr, 24/37.

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:

  1. Müslüman olmak,
  2. Akıllı olmalı,
  3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,
  4. Erkek olmak,
  5. Hür ve serbest olmak,
  6. Mukim olmak (misafir olmamak),
  7. Sağlıklı olmak,
  8. Kör olmamak,
  9. Ayakları sağlam olmak
Reklam
Reklam

CUMA GÜNÜNÜN SÜNNETLERİ

  • Cuma günü yıkanmak ve güzel koku sürünmek sünnettir
    ”Her Müslüman, Cuma günü yıkanmalı, misvaklanmalı ve güzel koku sürünmelidir.” (Buharî)

  • Cuma namazı için gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni, temiz giyinmek, saç, tırnak kesmek sünnettir. Tırnakları Cuma namazından önce veya sonra kesmek sünnettir. Namazdan sonra kesmek efdaldir.” (Dürr-ül-muhtar)

  • Cuma günü tırnak kesmek sağlığa sebeptir
    Peygamber Efendimiz:
    “Cuma günü tırnak kesmek şifaya sebeptir.” buyurmuştur. (E.Şeyh)

  • Cuma gününe perşembeden hazırlanmak sünnettir
    “Cumaya perşembe gününden hazırlanın!” (Hatib)

  • Cuma günü gusletmek günahların affına vesiledir
    “Cuma günü gusledenin günahları affolur.” (Taberani)

  • Cuma günü ilim meclislerine gitmek faziletlidir
    “Cuma sabahında veya ikindi namazından sonra ilim meclislerine gitmelidir. Cuma günündeki şerefli saat gelip çattığı zaman, kendisinin hayırlı bir işte olması gerektir.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü sadaka vermek müstehaptır
    “Cuma günü çokça salat ü selam okumak ve sadaka vermek müstehaptır. Bu günde fakirlere verilen sadaka kat kat fazlasıyla kabul edilir.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü Cuma namazına kadarki zamanı ahiret işlerine ayırmak gerekmektedir
    “Cuma gününü ahiret işlerine tahsis edip, o günde bütün dünyevi meşgalelerden imtina etmeli, bolca tesbih-u tehlil ve zikir yapmalıdır.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü Cuma namazından sonraya kadar yolculuk tavsiye edilmemiştir!
    “Cuma gününde herhangi bir sefere çıkmamalı ve sefer ihdas etmemelidir. Çünkü Allah’ın Resulünden: “Cuma gecesinde sefere çıkan bir kimseye iki meleği beddua ederler.” Buyurduğu rivayet edildi. Cuma günü sabah olduktan sonra sefere çıkmak ise haramdır. Ancak çıkmadığı takdirde arkadaşlarından geri kalacağı mevzu bahisse, o zaman hüküm değişir.” (İmam-ı Gazali)
    “Cuma namazından sonra, yedi defa ihlâs ve muavezeteyn okuyanı (felak-nas), Allah-ü Teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.” (İ.Sünni)

  • Cuma günü kehf suresi okunmasının fazileti yüksektir
    “Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.” (Tergib)

  • Cuma günü duhan suresi okuyana cennette köşk ihsan edilir
    “Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.” (Taberani)

  • Cuma günü Yasin suresini okumak günahların affına vesiledir
    "Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir." (İsfehani)

  • Cuma günü tesbih namazının kılınması faziletlidir
    Peygamber Efendimiz’in amcası Hz. Abbas; “Her Cuma gününde tesbih namazını kıl.” diye tavsiyede bulunmaktadır. (İhya-ı Ulum’id-din)

  • Cuma günü getirilen salâvatları Peygamber Efendimiz vesilesiz bizzat kendisi aldığını haber vermiştir
    “Cuma günü ve geceleri üzerime (yüz defa) salâvat getirenin, Allah-u Teâla otuzu dünyaya yetmişi ahirete olmak üzere yüz hacetini kabul eder.
Reklam
Reklam

CUMA NAMAZININ GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI

Reklam
Reklam

Kendisine cuma namazı farz olan kimsenin cuma namazı kılabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

Vakit: Cuma namazı, cuma günü öğle namazı vaktinde kılınır. (bk. Müslim, Cuma, 28-29) Öğle namazının vaktinden önce veya sonra kılınırsa cuma namazı geçerli olmaz.
Cemaat: Cuma namazı cemaatle kılınır, tek başına kılınmaz. Cuma namazı kılabilmek için Ebu Yusuf'un içtihadına göre imam dahil üç cemaatin, Ebu Hanife ve Muhammed'in içtihatlarına göre imam hariç üç cemaatin bulunması şarttır. Bunlar yolcu veya hasta da olsalar bu şart yerine gelmiş sayılır.


Anahtar Kelimeler: