Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Ekşi Sözlük Yazarlarından Gülmekten Sandalyeden Düşüren Diyaloglar (1. Bölüm)

    Ekşi Sözlük yazarlarının başından geçen yada şahit oldukları, okurken ''sandalyeden düşeceğiniz'' diyaloglar :))

    ''Affedersiniz ben sigarayı bırakmak istiyordum''.

    arkadaşımın sigarayı bırakmak istemesi ve sigarayı bırakma hattını aramasıyla olaylar gelişir:

    arkadaş:merhaba ben sigarayı bırakmak istiyorum
    adam:tamam ablacım
    arkadaş: (ablacım mı?)
    adam: günde kaç paket içiyorsun?
    arkadaş: 3 günde 1 paket
    adam: aman sen de, fazla bir şey içmiyormuşsun ki bırakmasan da olur
    arkadaş: (nasıl ya?!) ama ben bırakmak istiyorum, kendi çabalarımla olmuyor
    adam: e tamam ablacım, o zaman yapacağım şey günde 3 tane içmeye başla, sonra 2'ye düşür, sonra günde 1 tane iç, zaten kendiliğinden bırakırsın. hangi marka içiyorsun?
    arkadaş: monte carlo
    adam: eh be ablacım, sen de en kötü markayı içiyormuşsun
    arkadaş: e peki hekim ile falan görüşmeyecek miyim?
    adam: valla benim sana yapabileceğim bu kadar. istersen bir de 171 sigarayı bırakma hattını ara
    arkadaş: ? ben nereyi aradım?
    adam: orman yangınları 177

    (Yazar: Pollyanna)

    Yaa çok rahat konuşuyordun tikky kardeş...

    sabah kahve almaya çıktım, önümde de bir tane kız var ama ölüyor tikilikten, kokoşluktan, kezbanlıktan... siz artık hangisini daha çok seviyorsanız. kahvesini söyledi, sonra da geçti oturdu, taktı kulaklığını. adı söylendi, duymadı; birkaç kere daha bu devam edince oradaki bir beyefendi aldı kahveyi ve koydu kızın masasına, tamamen iyi maksatlı:

    **- yalnız benim sevgilim gelecek birazdan.** (olabildiğince lafı sündürerek)

    • şu arkadaki kadını görüyor musun?
      **- evet?**
    • hah işte o benim nişanlım, attan inip eşşeğe binmem ben.

    sonra da havalı bir biçimde geçti yerine oturdu. hani lisede birisi laf sokunca "oooo nası koydu lafı", "o lafın altında kalacağına gel benimkinin altında kal amk" falan denir ya, öyle bir uğultu yükseldi tüm mekandan. kız da kahveyi mahveyi almadan çıktı gitti. hatıra fotoğrafları çekildi, elemana verildi mendil halay başı edildi, onların hesabı ortaklaşa ödendi, iki waffle ısmarlandı, bir başka gün toplanmak için telefonlar paylaşıldı. sabah mutsuz uyanmıştım, vallahi iyi geldi.

    (Yazar: Collbull)Respect sana delikanlı!

    + aşkım ne içersin?

    • karamelli latte.
      **+ usta bize iki çay.**

    bunu diyen çocuğun önünde saygıyla eğiliyorum.

    (Yazar:half blood cerkez) Çek esmer abime bi' adana. Acılı olsun!

    bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
    **- birader, türk müsünüz?*
    sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:*

    • ııh, evet abi.. ee, sen?
      **- yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..**
    • yok abi, biz de yeni geldik New York'a..
      **- ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!**

    (Yazar: kaplanın gozu) Çünkü baba olmak bunu gerektirir :)

    tarih, haziran 2012. yer, istanbul veliefendi hipodromu...

    dalamar kişisi arkadaşları ile 86. gazi koşusunu izlemek için yollara düşmüş, bülteni elinde, kuponu cebinde, hayalleri aklının bir köşesinde hipodroma varmıştır. güneşin altında uzun bir yürüyüşten sonra tribünün önüne gelmiş ve basamakları artık nefes nefese çıkmaktadır. o sırada telefonu çalar, arayan babadır. diyalog şu şekilde gelişir:

    dalamar: alo?
    baba:...
    d: baba?
    b: oğlum? nerdesin sen? arkadan gelen o sesler ne?
    d: hipodromdayım baba, kalabalık burası.
    b: kaçıncı oldun?
    d: efendim?
    b: ne bileyim lan, nefes nefese açtın telefonu, seni koşturdular sandım.
    d: ...

    böyle bir adamdır kendisi...

    (Yazar: dalamar)Hak ettin bunu hacı abi :\

    bizim sülalede erkek sayısı az. ben de en küçüklerden biriyim. bu nedenle ben hala bekarken kuzen çocukları birer birer evleniyor. allah var hepsi de çok güzel, akıllı kızlar. fakat sanki sosyal sorumluluk projesi yürütüyor gibi nerde çirkin, loser adam var gidip onları buluyor bizim kızlar. işte büyük kuzenlerden biriyle bunu konuştuk bir gün. sonra gençler de geldi hep beraber oturuyoruz. kuzen bizim bu saptamamızı paylaşma isteği duydu:

    • yav hepiniz de çok güzel kızlarsınız. yani sizin gibi güzel kızlar neden gidip tipsiz herifleri bulur hep, merak ediyorum.
      **- gerçekten mi soruyorsun dayı?**
      • yavrum gerçekten soruyorum.
        **- karına sorsaydın o sana cevabı söylerdi dayı.**

    adam eşek tepmişe döndü resmen. ulan dedim iyi ki gaz verip ona sordurmuşum yoksa kapağı bana takacaklardı.

    (yazar: zebra storyteller)''Ben müsait bir yerde ineyim şoför bey'' :'(

    izmit'ten sakarya'ya giden minibüse ilk kez binen öğretmenimiz bu şoförlerin sürekli birbirini solladıklarından ve karasu'nun virajlı yollarında hız kesmeden akrobasi yaptıklarından habersizdir.

    tam gaz yoluna devam eden şoför: tırsan var mı?
    her şeyden habersiz öğretmenimiz: bennn!!

    Not:**tırsan

    ** karasu yolundaki kamyon fabrikasıdır.

    (yazar: sersesisersesiuzaktangelirkesersesi vs)Baba attı 2 oldu :)

    çocuğunu öss'ye gireceği okula götürmekte olan baba ve sınava girecek çocuğu arasında geçen bir diyalog:

    çocuk: baba çok heyecanlıyım.
    baba: neden olum? duyan da bütün sene çalıştın da sınavın anasını s*****n sanacak. altı üstü 3-5 tane soru yapacan. neyin heyecanı bu a***a koyim.

    iş bu baba, öz be öz amcamdır.

    (yazar: nickinin arasina saklanan korkak)

    Hiç yani...

    yan sınıfta derse girmek üzere olan elektrik elektronik mühendisliği öğrencisi arkadaşım bir kızdan çok hoşlanmakta, konuşacam diyip atlamıştır kızın yanına...

    eleman: biraz konuşabilir miyiz?
    kız: çok yorgunum şu an. kusura bakma.

    hiçbir şey demeden mırıldanarak yanımıza gelerek.

    biz: noldu lan?
    eleman: çok yorgunmuş... halı saha maçına çağırdık sanki amına koyim...

    (yazar: dise kabin)Rakı içmek cildi güzelleştirir...

    6-7 sene once ılık bir yaz akşamında arkadaşımla birlikte arkadaşımın (yanımda olan kişi) evine giderken yaşanmıştır.

    kendime "x" vereyim, arkadaşıma "y", rakıyla imam nikahlı bakkal da "b" olsun.

    (bakkala girilir)

    x: kolay gelsin bi küçük su verir misiniz?
    b: rakı mı?
    x: küçük su abi
    b: küçük rakı?
    y: rakı mı içsek?
    b: votka da içebilirsiniz
    x: olum bu saatte rakı mı içilir
    y: bira alalım o zaman. bira ver sen bize abi
    b: ben olsam rakı içerdim, kaç şişe vereyim?
    x: ben bira içmem olum
    b: bak arkadaşın rakı içmek istiyo
    x: yok abi su almaya girdik de biz o yüzden
    b: o zaman sana su vereyim, arkadaşın rakı içmek istiyomuş
    y: yok abi bira istiyorum ben
    b: paranız mı yok, ne kadar varsa verin, üstü benden. delikanlı adamlarsınız, rakı için.Ver abi, herkese çay ver üzerine :)

    yer: kahvehane

    tostların uçuştuğu hesabın iyice kabardığı kıran kıran geçen hesabına okey maçı esnasında eli bitik, oyunu bitirecek son taşı elinde bulunduran arkadaş garsona:

    **- abi ordan 2 buçuk litrelik kola alıp lavoboya döker misin?**Fakat memur bey :\

    polis, kontrol noktasında aracımı durdurur, has*ktir radara girdik herhalde düşüncesi beyni kemirmektedir.

    -iyi günler
    -iyi günler memur bey
    **- ehliyet ve ruhsatınızı alabilir miyim?
    -tabii
    -bu arada tebrik ederim günün hız rekoru saatte 187 km ile size ait, biraz sonra hediyenizi vereceğim**

    türk polisinden iyi bir espri duyduğuma mı gülsem, yediğim cezaya mı ağlasam bilemedim.

    (yazar: saçmasapan3460)Ayarında içmek lazım...

    cok sarhoş olan bir arkadaş evine bırakıldıktan 10 dakika sonra telefonla arayarak:

    -abi beni merak etmeyin ben eve vardım.

    (yazar: buyuk engizisyoncu)Babaya küfür edilmez! :)

    Yer: Eskişehir'de bir park. salıncak, kaydırak falan fıstık.

    glosoli bir banka oturmuş, köpeği ile oynayan arkadaşını beklemektedir. muhtemelen kreş ya da anaokuluna giden çocuk ile babasının diyaloğu takılır kulağına. çocuk kaydıraktan dizleri üzerinde kayar ve sonunda yere kapaklanır.

    çocuk: amk yaaaa (ağlama zırlama)
    baba: oğlum küfür etme dayağı yersin, ben senin arkadaşın mıyım? iyi oldu kaç kere söyledim öyle kayma bla bla.
    çocuk: öğretmen dedi ama annemiz babamız hem annemiz babamızmış hem de arkadaşımızmış. hem sen de küfür ediyosun.
    baba: (tıkanır)
    çocuk: senin gibi arkadaşın amk.

    park iptal. köpekler bile güldü resmen.

    (yazar: glosoli)

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler