Engelli çocuklar için okula "ev" kurdular

İzmir'de zihinsel engelli ve otizmli çocukların eğitim gördüğü okulda, başkasına muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak için ev ortamı oluşturuldu - Mutfak, salon, banyo, yatak odasından oluşan ve bir evde olması gereken tüm eşyaların bulunduğu okulda, öğrenciler makarna pişirmeyi, ütü yapmayı, evi süpürmeyi, yataklarını toplamayı, çamaşır ve bulaşık yıkamayı öğreniyor - Merkez Müdürü Hakan Emrah Bodur: - "Bu öğrencilerimizin hayatta kalabilmeleri, kendi başlarına hayatlarını idame ettirebilmeleri ve hayata ayak uydurabilmeleri için hizmet veriyoruz. Bu yüzden evdeki hayatlarını okula getirmemiz gerekliydi"

İZMİR (AA) - HALİL ŞAHİN - İzmir'de, zihinsel engelli ve otizmli çocukların eğitim gördüğü okulda kurulan uygulama evinde, öğrenciler makarna pişirmeyi, ütü yapmayı, ev süpürmeyi, yataklarını toplamayı, çamaşır ve bulaşık yıkamayı öğreniyor.

Reklam
Reklam

Karabağlar ilçesindeki Şehit Lütfü Gülşen Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi, okul binası içindeki "ev" ile dikkati çekiyor.

Engelli çocukların temel yaşam becerilerini kazanması ve ev hayatında ihtiyaç duyacakları işleri kendi başlarına yapmayı öğrenmeleri için kurulan "uygulama evi", onları hayata hazırlıyor.

Mutfak, salon, banyo ve yatak odasından oluşan evde, televizyondan ütü masasına, yemek masasından buzdolabına, yataktan çamaşır ve bulaşık makinelerine kadar bir evde olması gereken her eşya bulunuyor. Özel çocuklar, burada kendilerini evinde hissederek öğretmenleri eşliğinde kendilerine yaşamları boyunca lazım olacak bazı becerileri elde ediyor.

Farklı yaşlardaki engelli çocuklar, yataklarını topluyor, kıyafetlerini katlıyor, kirli kıyafetleri çamaşır makinesine atıyor, yıkanmış kıyafetleri ütüleyip dolaba asıyor. Karınları acıktığında tost ya da makarna yapan öğrenciler, yemekten sonra kendilerine çay demliyor. Elektrikli süpürge ile evi süpüren çocuklar, dinlenme zamanlarında koltuğa oturup televizyon izliyor.

Reklam
Reklam

Çocuklar evin dışında ise okuldaki atölyede atık malzemelerden çeşitli ürünler yapıyor.

-"Veliler teşekkür ediyor"

Şehit Lütfü Gülşen Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Müdürü Hakan Emrah Bodur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulda orta ve ağır düzeyde 206 zihinsel engelli ve otizmli öğrenci olduğunu, bu çocukları hayata hazırladıklarını anlattı.

Çocuklara günlük yaşam becerileri kazandırdıklarını, toplumsal uyumlarını artırmaya çalıştıklarını belirten Bodur, okulda uygulama evi oluşturarak ev ortamında, alışık oldukları sistem içinde eğitim verdiklerini ifade etti. Bodur, "Bu öğrencilerimizin hayatta kalabilmeleri, kendi başlarına hayatlarını idame ettirebilmeleri ve hayata ayak uydurabilmeleri için hizmet veriyoruz. Bu yüzden evdeki hayatlarını okula getirmemiz gerekliydi." dedi.

Ev ortamındaki eğitimden velilerin de memnun olduğunu dile getiren Bodur, "En büyük desteği onlardan gördük çünkü çocuklara evde öğretemedikleri bütün bilgiler burada onlara oyun ve eğitim olarak eklendiği için evde de adapte oluyorlar. Velilerimiz artık 'evi süpürürken kızım bana yardım ediyor', 'bulaşıkları yıkarken oğlum bana yardım ediyor' diyerek teşekkür ediyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bodur, engelli çocuğa sahip anne babaların "benden sonra çocuğum ne olacak" kaygısına dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Biz o tereddütü ortadan kaldırmak için hizmet veriyoruz. Annesinden, babasından hatta bir başkasının yardımına muhtaç olmadan hayatta ve ayakta durabilmek için burada bizim öğrencilerimiz. Burada tabii ki akademik başarı üzerinde çalışıyoruz ama daha önemli olan şey şu ki hayatta ayakta kalmak. Sokakta büyüklerimiz, arkadaşlarımız bize belki merhametle, acıyarak bakıyor ama bizim buna ihtiyacımız yok. Benim öğrencilerim kendi kendine başarabilme yetisine sahip. Biz bunu onlara yaparak, yaşatarak öğretiyoruz."

-"Bu okulu sevdim"

Merkezin 9. sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Zekiye Şevval, okulda ütü yapmayı, bulaşık yıkamayı, yemek yapmayı öğrendiğini dile getirerek "Burada öğrendiklerimi evde uyguluyorum. Anneme yardım ediyorum. Annem de 'aferin' diyor. Tabakları yıkıyorum, yerine koyuyorum. Bunları yapınca mutlu oluyorum." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

10. sınıf öğrencisi Çağdaş Kemal Albayrak (18) ise okulda tost yaptığını, çay demlediğini söyledi.

Bulaşık yıkamayı çok sevdiğini kaydeden Albayrak, "Bu okulu sevdim, bu okulu bırakmayacağım. Evde de çay demliyorum, anneme yardım ediyorum. Daha önce içinde ev olan okul görmemiştim. Okulumun ev ortamında olması beni mutlu ediyor, okula severek geliyorum." dedi.