Hesap hareketleri "Yargı imamı"nı yalanlıyor

FETÖ'nün sözde "yargı imamı" olduğu iddia edilen avukat Mehmet Rasim Kuseyri'nin örgütle ilişkisinin olmadığı yönündeki mahkemedeki savunmasını, soruşturma aşamasında verdiği ifadenin yanı sıra örgütle irtibatlı olduğu için hakkında yasal işlem yapılan kişi ve kurumlarla gerçekleştirdiği para transferleri yalanlıyor - İlk savunmasında 2005'ten sonra örgütle bağlantısını kestiğini öne süren Kuseyri'nin söz konusu tarihten sonra hakkında FETÖ'den yasal işlem yapılan 9 kişi ile örgüt irtibatı nedeniyle TMSF'ye devredilen ya da kapatılan 4 kurumla yaptığı para transferleri MASAK raporunda yer aldı

TANJU ÖZKAYA - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "yargı imamı" olduğu öne sürülen avukat Mehmet Rasim Kuseyri, örgütle ilişkisinin olmadığına dair mahkemedeki savunmasını, soruşturma aşamasındaki ifadesinin yanı sıra örgütle irtibatlı olduğu için hakkında yasal işlem yapılan kişi ve kurumlarla yaptığı para transferleri yalanlıyor.

Reklam
Reklam

Sanık Kuseyri'nin, "anayasal düzeni ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü yöneticiliği"nden ise 22 yıl 6 aya kadar hapisle yargılandığı davaya Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediliyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre Kuseyri, hazırlık aşamasındaki ifadesinde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in avukatı Abdülkadir Aksoy'un ofisinde 13 yıl çalıştığını, bu süreçte elebaşının avukatlığını üstlenmediğini ancak merakından dolayı duruşmaları izleyici olarak takip ettiğini belirtti.

Kuseyri, 2005 yılına kadar örgütün "sohbet" adı altında düzenlenen toplantılarına katıldığını belirterek, bu tarihten sonra söz konusu faaliyetlerde yer almadığını savundu.

O dönemlerde Çankaya'daki öğrenci evlerinde yapılan toplantılara yoğun katılım olduğunu ifade eden Kuseyri, sohbetlere gelen diğer isimleri tanımadığını öne sürdü.

"Abi", "abla", "şakirt", "ışık evi", "ev abiliği", "iaşe", "istişare", "himmet", "bağış", "burs", "kurban", "mütevelli", "il imamı", "bölge imamı", "meclis" ve "kainat imamı" terimlerinin bir kısmına aşina olduğunu kabul eden Kuseyri, "Bunlardan 'mütevelli', 'şakirt', 'abi', 'abla', 'burs' ve 'himmet' kelimelerinin örgüt içeresinde kullandığını biliyorum. Ancak o tarihte örgüt olarak nitelendirilmiyordu." şeklinde ifade verdi.

Reklam
Reklam

FETÖ'ye ait olduğu için kapatılan Özel Atlantik Okulunda bir dönem çocuklarının eğitim gördüğüne değinen Kuseyri, okul yöneticilerinin talebi üzerine kimi zaman "kurban bağışı" adı altında buraya para da verdiğini kaydetti.

Kuseyri, 17/25 Aralık sürecinin ardından çocuklarının kaydını bu okuldan aldığını anlattı.

- Firari İpek ile görüşme

Ağırlıklı olarak idari yargı davalarına baktığını, FETÖ üyelerinin yargılandığı davalarda avukatlık yapmadığını aktaran Kuseyri, bir dönem FETÖ'nün firari yöneticilerinden Koza İpek Holding'in sahibi Hamdi Akın İpek'in avukatlığını üstlendiğini, şirketlere kayyım atanmasından sonra bu kişinin avukatlığını bıraktığını ifade etti.

Kuseyri, şirketten maaş ve pirim adı altında yaklaşık 500 bin lira ücret aldığını kaydetti.

Akın İpek'in yurt dışına kaçtıktan sonra kendisini ısrarla aradığını, bu nedenle birkaç kez telefonda görüştüğünü aktaran Kuseyri, şunları anlattı:

Reklam
Reklam

"Adı geçen şahıs yurt dışına kaçtıktan sonra kendisiyle düzenli bir görüşmem olmadı ancak zaman zaman özellikle Melek İpek ile birkaç kez görüştüm. Akın İpek ısrarla aradığında belki bir iki kez telefonla görüşmüş olabilirim. Avukat olarak kendisine dosyanın sağlıklı soruşturulabilmesi için ne yapması gerekiyorsa onu yapması gerektiğini yani 'Türkiye'ye gel ifadeni ver' şeklinde konuşmalar yapmışımdır."

- "Yüklemişsem bile suç değil"

Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı belirlenen Kuseyri, "ByLock haberleşme programını kullanmıyorum. Bu tür programların indirilmesini ya da kurulmasını dahi bilmem. Farzı muhal yüklenmiş ise bile suç işleme amacına yönelik olarak yüklendiğini kabul etmiyorum." savunmasını yaptı.

Ev aramasında ele geçirilen bir dolarlık banknotların İngilizce kursu için ABD'nin Şikago kentine giden kızlarına verilen para üstü olduğunu ileri süren Kuseyri, "Nitekim dolarların üç adet ve buruşuk vaziyette kızımın kullanmadığı eski cüzdanında bulunmuş olması bu iddiamı doğrulamaktadır." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

- Hesap hareketleri yalanlıyor

İlk ifadesinde 2005'ten sonra örgütle bağlantısını kestiğini iddia eden Kuseyri'nin söz konusu tarihten sonra hakkında FETÖ'den yasal işlem yapılan 9 kişinin yanı sıra örgüt irtibatı nedeniyle TMSF'ye devredilen ya da kapatılan 4 kurumla yaptığı para transferleri MASAK raporunda yer aldı.

Buna göre Kuseyri'nin, hakkında "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan yasal işlem yapılan sanıklar Adem Özkaya'ya 2011'de bin lira, Mehmet Ali Demirel'e 2012'de 10 bin lira, 2013'te sanık Mehmet Tabanca'ya bin 100 lira, 2014'te Haluk Bedel'e 2 bin 500 lira, 2015 ve 2016'da üç işlemde Yurdakul Köylüoğlu'na 6 bin 500 lira, yargılandığı davada ByLock kullandığını kabul eden Cemalettin Karadaş'a 10 bin lira, örgütün firari gazetecilerinden Adem Yavuz Arslan'a 5 bin lira gönderdiği kayıtlara geçti.

Yine hakkında FETÖ'den işlem yapılan sanıklar Ramazan Başkurt'tan 2014'te 44 bin lira havale alan, bir yıl sonra da söz konusu kişiye 32 bin lira gönderen Kuseyri, Ali Can Köylüoğlu'dan ise 2015'te 8 işlemde 40 bin 400 lira aldı.

Reklam
Reklam

Örgüte finans sağlayan Koza Altın İşletmelerinden 2012'den 2016'ya kadar 801 bin 896 lira alan Kuseyri, 2014'te ise bu kuruma 122 bin 500 lira havale gönderdi.

FETÖ irtibatı nedeniyle TMSF'ye devredilen kurumlardan Adularya Enerji AŞ'den 173 bin 271 lira, Naksan Plastik ve Enerji AŞ'den 5 bin 625 lira, kapatılan İpek Üniversitesinden ise Kuseyri'nin hesabına 3 bin 652 lira havale yapıldı.


Anahtar Kelimeler: