KADIN

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mynet Soran Anne Platformu

1 Bebeğinizin cinsiyeti nedir?
2 Bebeğinizin yaşını belirtir misiniz?
3 Sizlere hangi konuda yardımcı olmamızı istersiniz?
4 Öğrenmek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    İnmeden korunmak için bu altın kurallara dikkat!

    İnme (beyin krizi), beyni besleyen atardamarların tıkanması sonucunda kişinin hareket, his veya algılama fonksiyonlarından bazılarını ani kaybetmesidir

    İnme, erişkinlerde kalp hastalığı ve kanserden sonra yaşam kaybına yol açan en önemli sağlık sorunu olarak gösteriliyor.

    İnme’ye neden olan damar tıkanıklığının belirli kritik bir süreyi aşması durumunda bu şikayet ve bulgular kalıcı hale gelir. Kritik zaman aralığı içinde acil tedavisi gerçekleştirilen hastalarda, şikayet ve bulguların hepsi veya bir kısmı geriye gelebilir.

    Konuşma, hafıza, hareket, görme, duyma gibi değişik fonksiyonlarımız, beyinimizin farklı bölgeleri tarafından gerçekleştirilir. Bu fonksiyonları yerine getirebilmek için gerekli enerji (oksijen ve şeker), beyine kan ve atardamarlar yoluyla taşınır.

    Atardamarlardan birinin tıkanması, o damarın beslediği bölgede beyinin fonksiyonlarını kaybetmesine neden olur. Ve bu tıkanıklığın süresi belirli bir kritik seviyeyi aşarsa, beyinde oluşacak hasar kalıcı hale gelir.

    Hastalığın önemli bir bölümü 65 yaş üzerinde oluşuyor ve erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülüyor. Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sevin Balkan, “10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü” öncesinde, inmeye yol açan hastalıklar, korunma yöntemleri ve sağlıklı yaşam için öneriler hakkında bilgi verdi.

    Beyin kansız ve oksijensiz kalıyor

    İnme, beynin bir bölgesinde kan akımının engellenmesi ya da beyin damarından kanın dışarı sızması sonucu beyin dokusunda oluşan bir hasardır. İnmede %80 oranında kan akımını sağlayan damarlardan biri aniden pıhtı ile tıkanır. %20 oranında da beyin damarlarında bir anda gelişen yırtılma ortaya çıkar ve kan beyin dokusu içine sızar ve buna halk arasında beyin kanaması denir. Bunların sonucunda hastada 24 saatten uzun süren bir fonksiyon kaybı oluşur.

    İleri yaşla risk artıyor

    İnme vakalarının dörtte üçü 65 yaş üzerinde ortaya çıkmakta, hastalık ender de olsa genç yaşlarda görülebilmektedir. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen inme oluşumunda; ileri yaşla birlikte karşılaşılan problemler ve kişinin yaşam tarzı önemli risk oluşturur. Ayrıca kontrolsüz hipertansiyon, şeker ve kalp hastalığı, sigara kullanımı, yüksek kolesterol düzeyi, hareketsiz yaşam tarzı, şah damarı hastalığı, önceden geçici iskemik atak geçirmek de inme oluşumuna yatkınlığı artırmaktadır.

    İnme 10 belirti ile kendini gösterebiliyor

    1. Vücudun bir yarısında yüz, kol veya bacakta oluşan uyuşukluk

    2. Fiziksel kuvvet kaybı

    3. Konuşma ve/veya anlama sorunu

    4. Bir veya iki gözde oluşan görme bozukluğu

    5. Denge bozukluğu

    6. Yürüyememe

    7. Baş dönmesi

    8. Bulantı ve kusma

    9. Şiddetli baş ağrısı

    10. Bilinç değişikliği

    Bazı kişilerde bu belirtiler birkaç dakika veya saat sürer ve sonra tamamen geçer. Bu duruma ‘Geçici İskemik Atak’ denir. İhmal edilmemelidir. Çünkü bu kişilerin inme geçirme riski yüksektir.

    Boyun ve beyin damarları detaylı kontrol ediliyor

    İnme şüphesi olan hastalarda, nörolojik muayene sonrasında bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemleri ile beynin durumu değerlendirilir. İnme nedenini araştırmak amacıyla elektrokardiyografi (EKG) ile kalp incelemesi yapılır. Ayrıca ekokardiyografi ve holter ile de kalp kaynaklı pıhtıların araştırılmasında önemli ölçüde yardımcıdır. DUS (Doppler ultrasonografi), BTA (BT anjiyografi), MRA (MR anjiyografi), DSA (dijital substraksiyon anjiyografi) gibi yöntemlerle de boyun ve beyin damarlarının ayrıntılı görüntülenmesi mümkün olabilmektedir. Kan tahlili incelemeleri de inme nedenini araştırmak amacıyla mutlaka yapılmalıdır.

    Damar açıcı tedavi erken dönemde mümkün

    İnmede erken müdahale beyin hasarı riskini en aza indirmektedir. Belirtilerin başlamasını izleyen tercihen ilk 3 saat içinde, hastanın tıbbi durumu uygunsa, damardan uygulanan ‘damar açıcı tedavi' (Trombolitik tedavi) yapılır. Bu tedavinin mutlaka uygun koşulları sağlayabilen merkezlerde ve eğitimli bir inme ekibinin kontrolünde yapılması gerekir.

    Damardaki darlıklar stent veya cerrahi ile açılabiliyor

    Damar açıcı tedavi dışında; ağızdan ilaç ve rehabilitasyon tedavisi uygulanmaktadır. Bunların sürekliliği ve kontrolleri çok önemlidir. Ayrıca inmenin durumuna göre cerrahi ve girişimsel tedavi yöntemlerine de başvurulabilmektedir. Yapılan incelemeler sonucu damarda % 70’in üzerinde darlık tespit edilirse, kateter yardımıyla damar içine girilerek stent konulması veya endarterektomi denilen cerrahi yolla tıkanıklık açılır.

    Risk faktörlerine dikkat!

    İnme oluşumunda değiştirilemeyen faktörler; yaş, cinsiyet, ırk ve ailede inme öyküsüdür.

    Ancak inmenin %90z oranında önlenebilir olduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu da değiştirilebilir etkenlerin ortadan kaldırılması ile mümkündür.

    İnmeden korunmak için…

    Tansiyonunuzu düzenli olarak takip edin. Hipertansiyon inme oluşumunda en önemli risk faktörüdür.

    Sigara kullanmayın ve sigara içilen ortamlarda bulunmamaya çalışın.

    Kanda şeker ve yağ değerlerinizi düzenli olarak kontrol ettirin.

    Tercihen açık havada haftada en az 3-4 kez, 40-50 dakika yürüyüş yapın.

    Kalp kontrollerinizi yaptırın. Ritim bozukluğu, koroner arter hastalığı, kapak hastalığı gibi bilinen kalp hastalığınız varsa tedavi olun.

    Obeziteden korunun.

    Karotis yani şah damar tıkanıklığı riskine karşı düzenli kontrollerinizi yaptırın.

    Vitrin


    En Çok Aranan Haberler