Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, kamuda kadroya geçirilen taşeron işçilerin "Biz kadro aldık, artık sendikaya bizim ihtiyacımız yok" dememesi gerektiğini belirterek, "Kamu kurumlarındaki idarecilerin, müdürlerin maalesef büyük bir bölümü, sizin kadro almanızı istemiyor. Kadronuzdan rahatsız, size karşı husumeti var, içine sinmiyor. Marabalıktan kurtuldunuz ya, ağırına gidiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Arslan, Hizmet-İş Sendikasının Ankara 7 Nolu Şubesi'nin Emek Konukevi'nde düzenlenen 2. Olağan Genel Kuruluna katıldı.
Kamudaki taşeron işçileri kadro imkanına kavuşturan düzenlemenin Türkiye'nin çalışma hayatı tarihinde yapılan en önemli reform olduğu belirten Arslan, bu başarı öyküsünün mimarı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere herkese teşekkür etti. Arslan, "Yaptığımız uzun, yorucu, meşakkatli bir mücadelenin sonunda elde ettiğimiz büyük değişimi her beraber takdirle karşılıyoruz." dedi.
Arslan, 2007'de yola çıktıklarında taşeron işçilerle ilgili hiçbir düzenlemenin bulunmadığına dikkati çekerek, 2014'ün ocak ayında "Sendika sizi korur, hakkın bize emanet" sloganıyla taşeron işçilerin örgütlenmesine yönelik yurt genelinde bir kampanya başlattıklarını anımsattı.
Taşeron işçilerin kadro talebi konusunda yıllar süren mücadelelerinin ardından önlerine "özel sözleşmeli personel" statüsünün getirildiğini hatırlatan Arslan, şunları kaydetti:
"O zaman buna itiraz eden tek örgüt Hak-İş'tir. Özel sözleşmeli personele geçit vermeyeceğimizi, asla bunu kabul etmeyeceğimizi, bu statüyü reddettiğimizi her platformda söyledik. Geçen yıl İstanbul'da düzenlediğimiz Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde Sayın Cumhurbaşkanımızın huzurunda özel sözleşmeli personel statüsünü kabul etmediğimizi dile getirdik. Özel sözleşmeli personel statüsü ne işçi ne memur, arada bir yerde... Biz bunu asla kabul etmedik. Sayın Maliye Bakanı'nın, 'özel sözleşmeli personel uygulamasını engelleyen Hak-İş olmuştur' şeklinde ifadesi olmuştur. Özel sözleşmeli personel statüsünü her beraber tarihin çöp sepetine atmış olduk. Sayın Jülide Sarıeroğlu'nun, Cumhurbaşkanımız tarafından Çalışma Bakanı olarak atanması bu sürecin kadroyla sonuçlanmasının en önemli nedenlerinden bir tanesidir. Bu, bilinçli yapılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim taleplerimizi biliyordu, Sayın Bakan bu işin içerisindeydi ve bu işin çözümü konusunda en doğru adım atılmıştır."
\
- "Kadro almayanların sorunları da bizim sorunumuz"
Kamudaki taşeron işçileri kadro imkanına kavuşturan düzenlemede bazı taleplerinin karşılanmadığını, bu nedenle üzgün olduklarını dile getiren Arslan, taleplerinin kamudaki bütün taşeron işçilere kadro verilmesi şeklinde olduğunu söyledi.
Kamuda Hak-İş'e karşı olan bazı çevrelerin ve bürokratların, taşeron işçilerin kadro sürecinin kendilerinin talepleri yönünde sonuçlanmasını engellediğini vurgulayan Arslan, "Kadro alamayan arkadaşlarımız var. Kiralık araç şoförlüğü yapanlar, yemekhanelerde çalışanlar, özellikle hastane bilgili yönetim sisteminde yer alan arkadaşlarımız, yüzde 70 kapsamına giremeyenler, emekliler, gelenler vesaire... Bu arkadaşlarımızın sorunları da bizim sorunumuz." dedi.
Arslan, eksiklerin giderilmesi ve sorunların aşılması için verdikleri mücadeleyi sürdüreceklerini bildirerek, üyelerine şu uyarılarda bulundu:
"Sakın, 'Biz kadro aldık artık sendikaya bizim ihtiyacımız yok' demeyin. Kamu kurumlarındaki idarecilerin, müdürlerin maalesef büyük bir bölümü sizin kadro almanızı istemiyor. Kadronuzdan rahatsız, size karşı husumeti var, içine sinmiyor. Marabalıktan kurtuldunuz ya, ağırına gidiyor. Sizi kamuoyunda küçük düşürmek için her türlü senaryolar da yazılıyor."
\
- "Sendikanızla bağınızı kopartırsanız burnunuzdan getirirler"
İşçilere, "Kadro alan taşeron işçiler çalışmaz" diyenlerin ekmeğine yağ sürmemeleri için daha çok çalışmaları tavsiyesinde bulunan Arslan, şöyle konuştu:
"Biz bayram geçirdik, bayram öncesinde ikramiye ödenmesi gerekiyor, sözleşme farkı ödenmesi gerekiyor. Genel müdür, daire başkanı bu parayı ödememek için inat ediyor. Tüm ikazlara rağmen bazıları bu parayı bayram sonuna bıraktı. Bu husumet, bu düşmanlık nedir? Vereceğiniz beş yevmiye ikramiye, bir kısmı ödenmesi gereken bu parayı kasıtlı olarak ödemedi, bayram sonrasına bıraktı. Düşünebilir musunuz; Bakan talimat veriyor, Başkan talimat veriyor, adam direniyor. İŞKUR'da da aynısını yaptılar, SGK'de de aynısını yaptılar, direndiler. Sadece orada mı? Diğer bakanlıklarda da böyle."
"Eğer bölünürseniz, eğer sendikanızla bağınızı kopartırsanız yemin ediyorum, burnunuzdan getirirler. Sakın ha 'Kadro aldık, artık sendikaya ihtiyacımız yok' derseniz burnunuzdan getirirler." diyen Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben bunları tanıyorum. Sizi maraba görmek isteyen bu insanlara karşı sendikanızla beraber olacaksınız. Emek verdik, mücadele ettik, kadro aldık ama yetmiyor. Kamu sözleşmeleriyle birlikte sizinle kısa, orta ve uzun vadede yapmamız gerekenler var. O nedenle bazı arkadaşlarımızın bazı tavırlarından rahatsızım. Bunlara fırsat vermeyin. Bu süreçte hem toplu sözleşme düzenimiz için hem de kamuda çalışan kadrolu işçilerin mesafesini kapatmak için sendikaya daha çok ihtiyaç var."