BİZE ULAŞIN
Rıdvan Dilmen, Süper Lig'de geride kalan ilk yarıda teknik direktörlerin performansını Sabah'a değerlendirdi. Dilmen, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş hakkında da çarpıcı sözler sarf etti.
İşte Rıdvan Dilmen'in verdiği röportaj;
- Süper Lig'in ilk yarısında 9 takım teknik direktör değişimine giderken 18 teknik adamın da yerleri değişti. 17 hafta için bu normal mi?
Normal değil... Her zaman söylerim eskiden para yoktu, başkan da yoktu. Bir başkan yılda 2-3 kez kongre yaşardı. Şimdi başkanlar en az 10 sene görevde kalıyorlar. Yanlış anlaşılmasın, ceplerine ekstradan para girdiği için değil ama medyanın gösterdiği ilgi ve popülerlik hoşlarına gidiyor. En kolay yol oyuncuyu ve antrenörü göndermek. Maalesef Avrupa'da da böyle ama Türkiye bu konuda birinciliği kimseye kaptırmaz.
- Gençlerbirliği sezona başladığı Ümit Özat'ı gönderdi. Ardından da tekrar göreve getirdiler...
Demek ki Ümit Özat kötü izlenim bırakmamış. Yoksa birkaç hafta sonra tekrar gel denmezdi. Türkiye'de 9 takım antrenörünü değiştiriyorsa bu teknik adamlardan değil, yöneticilerden kaynaklanıyor. Yönetmelik "Bir teknik direktör bir sezonda 2 takım çalıştırabilir" diyor ama bu sınırlama kulüplere de getirilmeli... Bir kulüp sezon boyu iki hocayla çalışabilmeli. Ama eminim ki böyle bir yasak gelse kulüpler o hocayı doktor statüsünde gösterir, yine de değişimi yaparlar.
- Galatasaray kendisini gönderirken Igor Tudor, '16 haftanın 14'ünde liderdim' serzenişinde bulundu. Tudor hataları nedeniyle mi yoksa Terim baskısıyla mı gitti?
Türk futbolunda son yıllara bakıldığında değişmeyen tek isim Fatih Terim... Bu Galatasaray için de Milli Takım için de böyle... Fatih Terim sandalyede oturuyor hep yanındaki isimler değişiyor. Terim, 6 ay önce kurulan ve puan olarak başarılı bir ilk yarı geçiren Tudor'dan aldı görevi. 'Tudor yeterli miydi Galatasaray için?' Bence değildi. Terim kararı doğru mu derseniz evet o da kesin doğru. Dursun Bey, yazın Terim'in TFF'den ayrıldığı dönemlerde Lucescu'ya gitmişti. Fatih hoca boşta olmasına rağmen o seçeneği değerlendirmemişti. Ama şimdi kendisi için mecbur kaldı. Mecburen olsa da kulübü için doğru karar verdi. Gerçek bu. Terim'le Galatasaray'ın şampiyonluk şansı biraz daha artar. Ama altını çizelim diğer takımlara göre artar demiyorum, kendi bünyesinde artar. Terim ismi 1.5-2 ay gündemde olmasına rağmen sessizce yapılan bir operasyon oldu. Galatasaray için hayırlı olsun.
- Beşiktaş'ı iki sene üst üste şampiyon yapan, Şampiyonlar Ligi'nde tarih yazan Şenol Güneş'e, Sivas yenilgisi sonrası yapılan istifa çağrılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Güneş'in ilk yarıdaki artıları ve hataları nelerdi?
Güneş'e yapılan istifa çağrısı için iyi demek tek kelimeyle nankörlüktür... Sosyal medyadaki bu istifa çığırtkanlığı yapanların da çakma hesaplar olduğunu düşünüyorum. Hiçbir sağlıklı Beşiktaşlı, hiçbir Beşiktaş sevdalısı böyle bir nankörlüğün içinde olmaz. Rakip takım taraftarları böyle bir manipülasyona imza atmış olabilir. Güneş'in Şampiyonlar Ligi'ndeki büyük başarısının dışında zor oyunculardan kurulu bir kadrosu var. Yaş ortalaması oynayan 11'in 30 civarında hatta 30 yaş altı 1-2 tane oyuncu var. Bu kadar zor oyuncuları yönetmek kolay değil. İki yıl üst üste iyi oynayarak şampiyon oldu. Belki bu başarılar nedeniyle biraz doyum olmuş olabilir. Bir de transferlerde Pepe'nin yüzde 100 veriminin dışında Medel ve Negredo yeni toparladı. Lens de kıpırdamaya başladı. İkinci yarının lideri veya ikincisi olacağını düşünüyorum. İkinci yarı en çok onlar puan toplar ama şampiyonluğa yeter mi bilmem. Güneş'ten konuşuyorken Habertürk'e verdiği son röportajında "Federasyon beni kullandı, ben de kendimi kullandırdım" sözlerine takıldım. Bence 5 aydır söylemek istediği şeydi bu... Ancak bu sözlerini aynı günün akşam saatlerinde yalanlaması da bana tuhaf geldi. Mutlaka düzeltmesinin bir sebebi vardır!
- Aykut Kocaman "Gereğini yaparım" açıklaması ile ilk yarıya damga vuran ve en çok tartışılan hocalardan biriydi. Aynı fikstür ikinci yarıda da Kocaman'ı bekliyor. Bu süreç Kocaman'ı nasıl etkiler?
"Gereğini yapacağım" cümlesinden çok bence "Suni" kelimesi damga vurdu ilk yarıya. Osmanlı maçı sonrası "Gereğini yapacağım" dedi ve iki gün ortalarda yoktu ancak başkan, Ali Yıldırım ve yönetim kurulu Kocaman gibi fevri davranmadılar. O hafta lige verilen ara da avantaj oldu. Yeni bir dönem başladı. F.Bahçe gelişime açık. Kocaman'ın bir futbol tarzı var ona adapte olmak kolay değil. Sürecin başlarıydı. Sürecin başlarını iyi oynamadılar ama sanki 'Sakarbahçe'ydi... Bireysel çok gol yediler. O aradan sonra hem takım gelişti hem de iyi sonuçlar gelince taraftar da tribüne geldi. Aykut hoca da tercihlerini değiştirdi. Omurgayı yeniden elden geçirdi. Kameni'den Volkan'a geçildi. Oynamayan Skrtel'e dönüldü. Üçlü orta sahadan ikiliye geçti, Topal geldi. Sağ çizgiden forvet arkasına Giuliano geldi. Hoca tercihlerini değiştirince; takım, oyun, Aykut hoca ve sonuçlar da gelişti.
- Ersun Yanal'lı ve Rıza Çalımbay'lı Trabzonspor arasındaki en büyük fark neydi? Yanal'ı fikstür mü yaktı? Kalsa Çalımbay'ın elde ettiği seriyi yaşayabilir miydi?
Ersun Yanal büyük başarıları olan bir teknik adam ama ikinci Trabzon serüveninde bir konsantrasyon sorunu vardı. Kan değişikliği de gerekiyordu. Hem bu ülke futbolunu iyi tanıyan hem de konsantrasyonu üst düzeydeki Rıza Çalımbay iyi tercihti. İyi kadrosu olan Trabzon'a bir şok ve atom (*) gerekiyordu o da Rıza hoca oldu. (*Rıza Çalımbay, futbolculuk döneminde Atom Karınca olarak anılıyordu)
- Abdullah Avcı standartların üzerinde bir hoca olduğunu son senelerde ortaya koyduğu performansla gösterdi. Avcı geçen sene kaçan şampiyonluğa bu yıl ulaşabilir mi?
Abdullah Avcı maalesef ülkemizde hak ettiği değeri göremeyen bir hoca... (Bu durum benim için geçerli değil) Ne olacak baskı altında değil, seyirci ve medya baskısı yok edebiyatı yapmak kolay ama tersini düşündüğümüzde her maç 40 bine oynayan bir Başakşehir olsa benim bir numaralı lider adayım olur. Allah uzun ömür versin 2017 yılına çocuklarıyla lider bir takımın teknik direktörü olarak girmişti. 2018'e de çocuklarıyla lider olarak girdi. Lider olarak girdiği takım da arkasında lobisi olan kulüp değil. Tabii ki Göksel Gümüşdağ'ın yönettiği yıllardır istikrarın sağlandığı hem tesisleşme hem de yönetim anlamında örnek kulüp olması Avcı'nın avantajı. Avcı bana göre hiçbir yerli ve yabancı hocanın gösteremeyeceği başarıyı gösterdi. Kulübünde başarılıyken milli takıma geldiğinde tecrübenin sadece teknik bilgi olmadığını şimdi anlamıştır. Şu anda şampiyon olur olmaz bilmem ama Başakşehir'i iki yıl Şampiyonlar Ligi ön elemesine soktuysa, iki yıldır ilk yarıyı lider bitirdiyse başarısı inkar edilemez. Allah yolunu açık etsin.
- Şenol Güneş'in yardımcısıyken kendi kanatlarıyla uçmak isteyen Tamer Tuna, Süper Lig'in yeni ekibi Göztepe'de kimsenin beklemediği bir başarıya imza attı. Tuna'nın performansı için neler söylersiniz?
Öncelikle bakıyorum kulübede klas bir adam oturuyor... Giyimiyle kuşamıyla, saçıyla başıyla... Diyeceksiniz ki manken aramıyoruz teknik direktör arıyoruz. Tabaleya bakınca da bu ligin yeni takımı ve yeni bir kadroya sahip olmalarına rağmen kafamızdaki soru işaretlerini fazlasıyla attı. Büyük bir camiadır Göztepe... Taraftarı ve kültürüyle. Göztepe için de Tamer Tuna kolay bir karar değildi. Hem oyunculuk yıllarında hem de Şenol Hoca'yla çalışmanın verdiği özgüvenle önümüzdeki yıllar için "Ben geliyorum" diyen bir ilk yarı geçirdi.
- Sezona Ertuğrul Sağlam ile başlayan Yeni Malatyaspor, Erol Bulut ile çıkışa geçti. Bulut'tan böyle bir performans bekliyor muydunuz?
Erol Bulut'a yeni hayatında başarılar dilerim. En büyük şansı oyunculuğunda önemli antrenörlerle çalışması. Tıpkı Tamer Tuna gibi. Ama Abdullah Avcı'nın yanında yetişti. Onun antrenman metodları onun analistleri otomatik olarak ona da yansıdı. Teknik direktörlüğün yaşı yok. Daha üzerine koyarak gidecektir. Espri olarak kabul edin bunu. Abdullah Avcı, Galatasaray maçında Tudor'u gitmeye hazırladı. Erol Bulut tamamladı. Aslında Erol Bulut'un teknik direktörlüğünde de 2-0'dan 2-2'ye gelen Fatih hoca'nın antrenörlüğünde maç var. Bunlar tesadüf ve espriler. Fatih Terim zaten G.Saray'a yakındı.
-Kayserispor'da teknik direktör Marius Sumudica, Süper Lig'in öne çıkan isimlerinden. İkinci yarıda bu başarıyı sürdürebilir mi?
Sumudica'nın teknik direktörlüğünü beğeniyorum. Ama davranışları beni rahatsız ediyor. Fenerbahçe maçından sonra Valbuena ile ilgili açıklaması var. Beşiktaş maçında Şenol hoca ve hakemlerle olan diyalogları, kazandıkları Alanya maçındaki problemli tavırları hoş değil. Ama ilk yarı için başarısını gölgelemez. Burada bir de parantez açmak isterim. Biz Süper Lig'i değerlendiriyoruz ama alt liglerde İsmail Kartal'ın Ankaragücü'ndeki mucizevi çıkışını göz ardı etmememiz gerek. TFF 1'inci Lig'de ilk yarıyı lider tamamladılar. Yeniden Süper Lig'e geri dönebilirler.
